Op. Dr. Feridun Elmas Plastik ve Estetik Cerrahi

Category Blog

24 Kas

Meme Estetiği Ameliyatları için En İdeal Mevsimler ve Antalya’da Estetik Cerrahi

Meme Estetiği Ameliyatları için En İdeal Mevsimler ve Antalya’da Estetik Cerrahi Meme estetiği ameliyatları, kişisel tercihlere ve iklim şartlarına bağlı olarak farklı mevsimlerde yapılabilmektedir. Genel olarak estetik ameliyatlar her mevsim güvenle uygulanabilir. Ancak, özellikle Antalya gibi sıcak iklimin hüküm sürdüğü bölgelerde yaşayanlar için sonbahar ve kış ayları tercih edilen dönemler arasında yer alır. Neden Sonbahar ve Kış? Sonbahar ve kış aylarında hava daha serin olduğu için hastaların ameliyat sonrası konforu artar. Meme büyütme, meme küçültme ve dikleştirme ameliyatlarından sonra korse sütyen kullanımı önerildiği için sıcak havalarda korse kullanımı hastaları zorlayabilir.   Yaz aylarında ise hastalar genellikle daha aktif oldukları için ameliyat sonrası kısıtlamalara uymakta zorlanabilirler. Antalya’da Meme Estetiği Talepleri Antalya gibi sıcak bölgelerde yaşayan bireyler, genellikle sonbahar ve kış aylarında ameliyat taleplerini artırır. Bu dönemde, hava koşulları hastaların daha rahat bir iyileşme süreci geçirmelerine olanak tanır. Enfeksiyon Riski ve Kontroller Meme estetiği ameliyatları sonrasında, hastaların enfeksiyon riskini en aza indirmek için deneyimli ve güvenilir bir ekip tarafından düzenli takip ve kontroller sağlanmalıdır. Bu, ameliyat sonrası iyileşme sürecini optimize etmek açısından önemlidir.   Her ne kadar Antalya gibi sıcak iklimli bölgelerde sonbahar ve kış ayları tercih edilse de, diğer mevsimlerde de meme estetiği ameliyatları güvenle yapılabilmektedir.   Meme estetiği ameliyatı geçirecek bireyler, ameliyat sonrası iyileşme döneminde kendilerini sakınmalı ve uzmanların önerilerine uygun şekilde hareket etmelidirler. Op. Dr. Feridun Elmas gibi deneyimli bir estetik cerrahıyla iletişime geçerek, güvenilir bir estetik deneyim elde edebilirsiniz.   Op.Dr. Feridun Elmas Plastik ve Estetik Cerrahı Antalya

READ MORE

25 Eyl

Güneş Işınlarının Yara

Güneş Işınlarının Yara Güneş Işınlarının Yara Yeri Üzerindeki Olumsuz Etkileri Nelerdir? Güneş ışınları, yara izi üzerindeki olumsuz etkileri şunlardır: – Yara izinin renginin koyulaşması – Yara izinin kabarıklaşması – Yara izinin kaşınması – Yara izinin genişlemesi – Yara izinin sertleşmesi – Yara izinin enfeksiyon kapması Güneş ışınları, yara izi üzerindeki bu olumsuz etkileri, yara izinin iyileşme sürecini de olumsuz etkileyebilir. Yara izi, güneş ışınlarına maruz kaldığında, ciltteki kolajen üretimi azalır. Kolajen, cildin elastikiyetini sağlayan bir proteindir. Kolajen üretiminin azalması, yara izinin daha fazla kabarıklaşmasına ve sertleşmesine neden olur. Güneş ışınlarının yara izi üzerindeki olumsuz etkilerini azaltmak için, yara izi olan bölgeyi güneşten korumak gerekir. Yara izi olan bölgeyi güneşten korumak için, güneş kremi, şapka ve güneş gözlüğü kullanmak gerekir. Ayrıca, yara izi olan bölgeyi güneşten mümkün olduğunca uzak tutmak gerekir. Yara izi olan bölgeyi güneşten korumak için, aşağıdaki önlemleri almak gerekir: Güneş kremi kullanın. Güneş kremi, UVB ve UVA ışınlarından cildin korunmasını sağlar. Güneş kremi, en az SPF 30 olmalıdır ve tüm gün boyunca yenilenmelidir. Şapka takın. Şapka, güneşten gelen UVB ışınlarından cildin korunmasını sağlar. Şapka, geniş kenarlı ve yüz, kulak ve boynu kaplayacak şekilde olmalıdır. Güneş gözlüğü kullanın. Güneş gözlüğü, güneşten gelen UVB ve UVA ışınlarından gözlerin korunmasını sağlar. Güneş gözlüğü, UVA ve UVB ışınlarını filtreleyen olmalıdır. Yara izi olan bölgeyi güneşten mümkün olduğunca uzak tutun. Özellikle, öğle saatlerinde güneşin en güçlü olduğu saatlerde, yara izi olan bölgeyi güneşten uzak tutun. Op. Dr. Feridun Elmas Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi

READ MORE

25 Eyl

Estetik Dolgu Uygulamaları

Estetik Dolgu Uygulamaları Estetik Dolgu Uygulamalarında Neden Kaliteli Dolguları Seçmelisiniz? Dolgular bugün neredeyse botulinum toksin uygulamaları kadar sık yapılan kozmetik işlemlerden biridir. Bu uygulamalarda kullanılan ilaçların güvenliği, etkinliği ve doğal sonuçları sağlamak için iyi bir kalitede olması dolgu maddesi seçmek için önemlidir. Kötü kalitede dolgu maddeleri, alerjik reaksiyonlar, iltihaplanma ve hatta enfeksiyon gibi yan etkilere neden olabilecek zararlı bileşenler içerebilir. Bu yan etkiler ciddi ve hatta ölümcül olabilir. İyi kalitede dolgular, güvenli ve FDA (Amerika ilaç dairesi) onaylı bileşenlerle yapılır, bu da komplikasyon riskini azaltmaya yardımcı olur. Güvenliğin yanı sıra, dolgunun etkinliğini de dikkate almak önemlidir. İyi kalitede dolguların uzun süreli sonuçlar sağlama olasılığı daha yüksektir. Düşük kaliteli dolgular daha hızlı bozulabilir veya çözülebilir, bu da daha sık enjeksiyon gerektirebilir. Bu maliyetli ve zahmetli olabilir. İyi kalitede dolgular birkaç ay ila yıllarca dayanabilir, bu da size uzun vadede zaman ve paradan tasarruf sağlayabilir. Son olarak, dolgunun doğal görünümünü dikkate almak önemlidir. İyi kalitede dolguların doğal görünme ve çevredeki doku ile uyum sağlama olasılığı daha yüksektir. Düşük kaliteli dolguların yumru, sertlik gibi doğal olmayan sonuçları olabilir. Bu utanç verici olabilir ve hatta sosyal anksiyeteye yol açabilir. İyi kalitede dolgular, mümkün olduğunca doğal görünecek şekilde tasarlanmıştır, böylece sonuçlarınızın ince ve zarif olacağından emin olabilirsiniz. Dermal dolgu enjeksiyonu yaptırmayı düşünüyorsanız, farklı dolgu türleri hakkında doktorunuzla konuşmanız ve yüksek kaliteli dolgu kullanan estetik cerrah yada dermatolog seçmeniz önemlidir. Dolgu seçerken, araştırma yapmak ve soru sormak önemlidir. Bu, bilinçli bir karar vermenize ve güvenli, etkili ve doğal görünümlü bir dolgu maddesi seçmenizi sağlamaya yardımcı olacaktır. Kendi kliniğimizde tamamı sağlık bakanlığı onaylı ve CE sertifikalı ürünleri kullanmayı tercih ediyoruz. Uygulama öncesi hastayı bilgilendiriyor ve uygulama sonrası ürün sertifikasını mutlaka hasta ile paylaşıyoruz. Op. Dr. Feridun Elmas Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi

READ MORE

25 Eyl

Liposuction Ameliyatı Sonrası

Liposuction Ameliyatı Sonrası Liposuction vücuttan özel cihazlar yardımı… Liposuction vücuttan özel cihazlar yardımı ile vücudu şekillendirme amacıyla cilt altı yağ dokunun alınması ameliyatıdır. Bu ameliyat sonrası hastaların dikkat etmesi gereken bir dizi kural vardır. Bu kurallar bütününün bir kısmını da ameliyat sonrası diyet programı oluşturur. Peki ameliyatın hemen sonrasında ya da uzun vadede beslenme nasıl olmalıdır. Bu yazımda sizlere liposuction ameliyatı sonrası beslenme açısından nelere dikkat edilmesi gerektiğini anlatacağım. İlk kural kilo alma! Öncelikle hastaların bilmesi gereken en büyük teknik bilgi şudur; yağ hücrelerinin sayısı vücutta sabittir, liposuction ameliyatı ile bu hücrelerin bir kısmı bölgesel olarak alınır. Dolayısıyla eğer siz bu ameliyattan sonra kilo almaya devam ederseniz; vücutta toplanması gereken yağ liposuction ameliyatı yapılan alanda değil diğer alanların yağ hücrelerinde toplanıp hacmini artıracak ve sizi daha rahatsız edecek görünüme kavuşma tehlikesi yaşayabileceksiniz. Bu nedenle formunuzu uzun süreler korumanız çok önemlidir. Ameliyattan hemen sonra neler yapılmalı? Vücudu dengede tutacak metabolizmayı düzenleyecek en büyük faktör sudur. Bu nedenle suyu ihmal etmemelisiniz. Böylece ameliyatla kaybedilen su yerine konulacak ve dolaşım- boşaltım sistemleri aktif ve zinde tutulacaktır. Düzenli beslenme şarttır. Bu nedenle sizi rahatsız edecek hazımsızlık, kabızlık, şişkinlik gibi durumlara neden olacak gazlı, yağlı ve çok tuzlu besinlerden uzak durmalısınız. Tavuk, balık, baklagiller gibi yağsız proteinler tercih edilebilir. Meyve, sebze ve lifli tahılların tüketimi ameliyat sonrası oluşabilecek kabızlık problemini çözmek için ideal seçenektir. Eğer liposuctiona bağlı kan kaybı halsizlik vs var ise kırmızı et vücuttaki demiri yerine koymak için ideal bir tercihtir. Sigara ve alkol kullanımından mutlaka uzak durulmalıdır. Sigara başlı başına iyileşmeyi ciddi anlamda bozan bir etkendir. Bunun yanında akciğer kapasitesini azaltır ve sizin normal yaşama dönme sürenizi uzatır. Alkol ameliyat hemen sonrası kanamayı artıracağı için ameliyat sonrası oluşacak komplikasyonların riskini artıracaktır. Ameliyat sonrası ödem arttırıcı besinler tüketilebilir. Ananas, yeşil çay gibi bitkiler ödem attırma için idealdir. Bu bitkilerin çayları, ananas meyvesi ya da ödem attırma amacıyla kullanıma sunulan özellikli ilaçlar kullanılabilir. Bu aşamada dikkat etmeniz gereken fazla vitamin, kontrolsüz bitki çayları tüketimi ya da bazı bitki çaylarının kanama gibi komplikasyonlara neden olmasından dolayı bu ürünlerin kullanımında mutlaka doktora sorulması gerekliliğidir. İyileşme tamamlandı peki ya sonrası? Artık yeni bir vücuda, yeni hatlara sahipsiniz ve yol ayrımındasınız. Bundan sonrası seçim sizin. Kilo alırsanız çok daha mutsuz olabilirsiniz ve başka ameliyatlara ihtiyaç duyabilirsiniz. Formunuzu korumak sizin elinizde. Yaşam tarzınızı değiştirmeli düzenli ve sağlıklı beslenmeye geçmelisiniz, Tuzlu, yağlı beslenme; alkol, sigara kullanımı gibi hayatınızı olumsuz etkileyecek besin ve maddelere son vermelisiniz. Daha iyi şekil alma için spor şarttır. Ben iyileşme dönemi sonrası egzersizlere kardiyo ağırlıklı başlanmasını sonrasında aşamalı olarak kas kütlesini artıracak fitness ağırlıklı bir düzende devam edilmesini öneriyorum.Aman dikkat! eğer spora başlamadan doktorunuza ve eğitmeninize spor yapmaya engel durumunuz varsa mutlaka söylemeli ve ona göre program oluşturmalısınız. Op. Dr. Feridun ElmasPlastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi

READ MORE

25 Eyl

Etnik Rinoplasti Nedir?

Etnik Rinoplasti Nedir? Etnik rinoplasti kişinin bağlı bulunduğu… Etnik rinoplasti kişinin bağlı bulunduğu ırka bağlı olarak sahip olduğu çeşitli problemlere yönelik yapılan deneyim ve uzmanlık gerektiren bir burun estetiği türüdür. Bu ameliyatlarda kişinin ihtiyacına göre tıbbi yaklaşım farklılık göstermektedir. Diğer burun ameliyatlarına göre çok daha zor ameliyatlardır. Kişinin etnik kökeni değiştirilmeden daha iyi bir yüz profili elde edilir. Etnik Rinoplasti Ameliyatlarını diğer burun ameliyatlarından daha zor kılan durumlar nelerdir? Kişinin etnik ırkına göre hem fonksiyonel hem de estetik olarak farklı problemler mevcuttur. Örneğin Afro-Amerikan kökenli bireylerde burun ucu daha basık ve geniştir. Burun ucu desteği azalmıştır. Yada asyalı bireylerde burun dorsumu denilen kemik, kıkırdak yapı ve/veya burun ucu basık ve yüksekliği azalmış durumdadır. Bu problemleri düzeltmek için kişinin kulak yada kaburga kıkırdağı gibi destek dokulara sıklıkla ihtiyaç duyulmaktadır. Ülkemizde nadiren kullanılmakla birlikte bazen bu durumlar için tasarlanan özel implantlar buruna yerleştirilebilmektedir. Fakat bu implantların enfeksiyon oranı yüksektir. Bu ameliyatlar kişilere estetik olarak ne gibi fayda sağlar? Bu ameliyatlar ile birlikte kişinin etnik yapısı değiştirilmeden yüz oranlarına göre profili tasarlanır. Örneğin burnu basık ve uç desteği kaybolmuş bireyde burun ucu daha yüksek ve burun tabanı daha dar hale getirilebilir. Burun ucu çok kalkık ve burun uzunluğu çok kısa olan hastalarda burun uzatılıp burun rotasyonu normal haline getirilebilir. Bu ameliyatlar diğer ameliyatlar ile kombine edilebilir mi? Evet, bu ameliyatlar özellikle diğer yüz estetiği ameliyatları ile kombine edilebilir. Zaten plastik, rekonstrüktif ve estetik cerrahi branşının ana avantajlarından biri diğer estetik işlemlerle ilgili bilgi ve deneyim sahibi olunmasından dolayı yüzün tamamına bütüncül bir yaklaşım getirebilmesidir. Örneğin; eğer hastanın çene, yanak yada alında daha belirgin görünüme ihtiyacı varsa çene protezi veya yağ enjeksiyonları gibi ekstra işlemler yapılabilir. Yine göz kapağı, şakak germe, yüz germe gibi ameliyatlar bu ameliyatlarla kombine edilebilmektedir. Op. Dr. Feridun Elmas Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi

READ MORE

24 Eyl

Yağ Alma (Liposakşın)

Yağ Alma (Liposakşın) Yağ Alma (Liposakşın) Ameliyatı Ile Ilgili Bilinen Yanlışlar? Liposakşın yani cerrahi olarak yapılan yağ alma işlemi vücudun belirli bölgelerinde bulunan yağların belirli cihazlar yardımıyla dışarı alınarak bu bölgelerin şekillendirilmesi ameliyatıdır. Bugün estetik ameliyatlara talebin artmasıyla birlikte bireyler beklentinin ötesinde sonuçları arzulama oranları arttığı görülmektedir. Yağ alma işlemi ile de kişiler sadece yağ alınarak kilo, sarkma vb problemlerinin giderileceğini düşünmektedirler. Öncelikle liposakşın ameliyatı bir şekillendirme ameliyatıdır. Sanılanın aksine kilo verme amacıyla yapılan bir ameliyat değildir. Liposakşın ameliyatlarında hastanın fiziksel durumuna göre alınabilecek maksimum yağ oranı limitlidir. Bu limitlerin üzerine çıkılması ameliyat sırası ve sonrasında oluşabilecek olumsuz durumların oranını artırır. Bu ameliyatlar kilolu hastalar için uygun olmayıp, spor ya da diyet sonrası kilo kaybına rağmen yağ doku birikiminin azalmadığı alanlar için idealdir. Böylece kişinin vücuduna uygun bir şekil verilmiş olur. Liposakşın ameliyatı ayrıca cildi sarkmış ve cildin çıkarılıp alttaki yapıların sıkılaştırılması gereken germe ameliyatlarının alternatifi değildir. Örneğin karın germe ihtiyacı olan bir hastaya sadece liposakşın yapmak durumu düzeltmeyeceği gibi daha da kötü hale getirebilir. Bu nedenle germe ameliyatları liposakşın ameliyatları ile kombine edilebilse de tek başına çözüm için yeterli olmayabilir. Bu ameliyat sonrası bölgesel incelme sağlansa da kişi eğer formuna dikkat etmez ve kilo almaya devam ederse yağ alınan bölgedeki yağ hücreleri sayısı azaldığından birikmesi gereken yağ vücudun diğer liposakşın yapılmayan yerlerinde birikecek ve kişinin görüntüsünün daha kötü görünmesine neden olabilecektir. Bu nedenle bu ameliyat sonrası kişinin formunu koruması çok önemlidir. Son olarak özellikle bacaklarda oluşan selülitin sadece liposakşın ameliyatı ile giderilebileceği görüşü bilinen yanlışlardan birisidir. Selülit aslında cilt altı dokularda meydana gelen bir bağ doku bozukluğudur. Bu durumun düzeltilmesinde cerrahi olarak mikromakaslarla cilt altı yapışıklıklarının ayrılması yada vakum, laser, vaser gibi cihazlı yöntemler kullanılabilmektedir. Fakat liposakşın tek başına bu durumu düzeltecek tedavi alternatifi değildir. Op. Dr. Feridun Elmas Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi

READ MORE